19 Ekim 2014 Pazar

kırılan sadece en sevdiğim tırnağım değilmiş.

iradesizdi.sağlığını filan düşündüğünden değil, parasına kıyamadığı için bırakmıştı sigarayı.o yüzden tekrar başlamıştı.oysa o öyle miydi? hem parasına hem sağlığına kıyıyor, parkta yürüyüş yapıp temiz hava aldıktan sonra bu kadar yeter deyip kirli hava alıyordu.

-metrobüs beklerken raylara 5 saniyeden fazla bakınca içinden atlamak geliyordu ve hareketsiz oturunca deprem oluyormuş gibi hissediyordu.bunlarla alakası nedir bilinmez, ne sarı çizgiyi geçiyor, ne de deprem olursa masanın altına saklanıp ellerini başının üzerine siper etme planı yapmaktan geri kalıyor.-

bambaşka bir şehre gidiyor hiç beklemediği bir anda.bu şehrin sokaklarında güzel ağaçlar var.ağaçlar sadece bu şehirde değil her şekilde güzeldir.söylemek istediği şeyler var.ne zaman söylemek istese kendini susturuyor.özlemek istedikleri de var.ama özlemek yerine, içinde keşfettiği en gizli odanın kapısını aralıyor ve bütün özlemleri o odadaki dolaba saklıyor.inşallah biri o odayı kontrol etmez.hele de dolaba yaklaşmaz.yoksa suçüstü yakalanır.yakalanmak istemiyor.

bir dua okumalı evet.annesi 7 kere oku diyor.çünkü Allah 1 kere okuyunca tam anlamayabilir, değil mi annesi? 8 kere okuyor.emin olmak için...sınavdan çıkmadan önce kağıdı kontrol ediyor.3 kere.emin olmak için.Emin isimli arkadaşlarını unutuyor.bayramlarda mesaj çekmiyor.emin ona bayramda mesaj çekerse cevap vermiyor.sms paketi yok...

ah, sevgili aklım, sevgili hocam ve sevgili akıl hocam.sizi dinlemeyi çok çok isterdim ama kendimi dinlemekten sizi dinlemeye vakit bulamıyorum.üstelik en çok da kendimi susturmaya çalışırken yapıyorum bunu.ne acı.


İYİ ŞEYLER BİRDEN BİRE OLUR BU KADAR BEKLETMEZ İNSANI.İYİ ŞEYLER BİRDEN BİRE OLUR BU KADAR BEKLETMEZ İNSANI.İYİ ŞEYLER BİRDEN BİRE OLUR BU KADAR BEKLETMEZ İNSANI.İYİ ŞEYLER BİRDEN BİRE OLUR BU KADAR BEKLETMEZ İNSANI.İYİ ŞEYLER BİRDEN BİRE OLUR BU KADAR BEKLETMEZ İNSANI.İYİ ŞEYLER BİRDEN BİRE OLUR BU KADAR BEKLETMEZ İNSANI.oğuz bey na'pıyorsunuz?
(insanlar neden yazdıklarını başkaları da okusun ister anlamıyorum :) neden tek başına deftere yazmak dururken internete yazar ki :)
meali: gösteriş meraklısısın.güzel şeyler yazıyor olabilirsin ama bunu insanların gözüne sokarak egonu tatmin etmeye çalışıyorsun.sen bir salaksın.sen bir ahmaksın.beyinsizsin ve ben sana iyi davranırken aslında senden nefret ediyorum.acı çekmenden hoşlanıyorum.sana en istemediğin şekilde acı çektiriyorum.yüzüne gülerek.sen içten içe beni öldürmek istiyorsun ama sen de yüzüme gülüyorsun.yüzeyde çok tatlıyız ama suyun altına girsek beni oracıkta boğarsın biliyorum.sen boğulsan ben de yüzüne bakmam.ya da dur, bakarım.çünkü yüzeye çıkınca yüzüne gülmem gerekecek yine ama yine de ölmen dünyada en çok istediğim şey.

teşekkür ederim meal...çok yardımcı oldun. )

başının sağ tarafına gidiyor eli.bastırıyor.acıyor.başı ağrıyormuş meğer.keşke fark etmeseydi.

artık hayatından çıkalı yılLAR olmuş kişilerin ne düşündüğüne önem vermek istemiyor.geçmiş zaman toyluğunu geniş zamana dökmek istemiyor.geçmişi de bir yerlere gömmek istiyor.
kesinlikle gömmek istiyor hem de.
ama yapamıyor.
vasiyeti yerine gelmiyor.

öyle bir gece ki sen bile aydınlatamıyorsun diyor.sonra susuyor çünkü bunu yine ona değil havaya söyledi.havanın iletken olduğunu söylemişti fen bilgisi öğretmeni.muhtemelen yalandı.havaya ne söylediyse hepsi havada kalıyor.hiçbir hava atomu sesin onun kulaklarına varmasını sağlayacak iletkenliği taşımıyor.

ne acı. (2)
mesafeler mi suçlu, fen bilgisi mi, karar veremiyor.
(mesafeler.ama kilometre cinsinden olan değil.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder