2 Nisan 2015 Perşembe

temmuza özlem

insanları ayakkabılığa benzettiği kategorilere koydukça hayatı kolaylaştırdığına inanarak bitirdi bir günü daha.genellemelere sığındı yine. havai fişek sesleri duydu ve heyecanlanmıyormuş gibi yaptı. oysa yine ulaşılmaz o zaman diliminde, en güzel şeydi havai fişekler..
"koşarak o odaya git, olabildiğince hızla kaldır perdeyi, olabildiğince bak denize, olabildiğince içselleştir havai fişeklerin renklerini, maruz kal o tatlı soğuğa."
kaçamıyor.kaçamıyor geçmişten de gelecekten de.

kaçamıyor geçmişten.
kaçamıyor.
insanlar ona bakıp gülümsüyor.hatta bazıları ona bakınca yüzünde güller bile açıyor.bazı insanlarla yolda karşılaşıyor ve iyi akşamlar deyip yola devam ediyor.bazılarına hiçbir şey demiyor.
bazı amcalar metroda asansörsüz yüzeye çıkamayacak kadar yorgun, ama asansöre 10 metre koşuda dünya rekoru kıracak kadar hızlı.
küçükken ip atlardı sokakta.bazen...nadiren...

diğer kızlar o kadar profesyonelleşmişti ki, değişik atlama modelleri keşfetmişlerdi.çapraz, ters, ters çapraz falan...kendisi daha düz atlamayı bile yeni çözmüşken.
(sosyal başarısız olmaya küçük yaşta başlamıştı.)
hayatı bir şeylere benzeterek kolaylaştırdığına da inanırdı.ve hayatın bu dönemi o ters çapraz atlama şekliydi.

şu 2 ayı atlamayı başarırsa değişecekti bir şeyler.
az biraz sabır.
az 
biraz
sabır.
2 ay.
ters çapraz.
düz..
yarısında çamurlar kurumuş o ip...sağdan soldan birazını ellere dolamak lazım.çok uzun olursa ip daha ayağa yaklaşmadan atlıyorsun, olmuyor.çok fazla sararsan da ip ayağa inmiyor bacağa takılıyor.o dengeyi kurmak önemli.
hayatın dengesini kurmak da böyle hayati önemli işte bu 2 ayda.
olabildiğince az ağlamalı, olabildiğince sıkılmalı dişler.olabildiğince gülümsenmeli ve şakalar yapılmalı.
olabildiğince saklanmalı için çürümüşlüğü, insanlardan.
güzel kokan gülümseyişler sürünmeli, çürümüşlüğün kokusunu bastırmak için.yahut en güzel makyajlar yapılmalı şişen gözleri kapatmak için.yahut en duvar gibi sözler sarf edilmeli ki, insanı içten kemiren o yaratıklar dışarı çıkmasın.
sonrasında her şeyi bırakacağına inanıyor.
tüm bu yükleri.tüm o gülümseyişleri, tüm makyajı ve duvarları.herhangi bir önsezisi olduğundan değil.yalnızca bir temmuz günü still loving you dinlemek güzel olduğu için.
hayat nisanda, mayısta zor.en çok haziranda zor.
evet bir önsezisi olduğundan değil, ama hayat her şekilde temmuzda daha güzel.
temmuz sıcak, temmuz bunaltıcı, temmuz yaklaşık 20 sene önce güzel bir kapı açmadı ona.
ama yine de nefes alabilmesi için oksijenlerimize biraz temmuz katmamız şart.
çünkü oksijenin bu halini içine çekemiyor.

bu haliyle nefes alamıyor.
biraz daha tutsun bakalım nefesini ölmeden.nasıl yapacaksa?
biraz daha tutsun bakalım.
güzel annelerin hatırına.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder