25 Nisan 2015 Cumartesi

yağmur ve kaçışı olmayan listeler

kuş cıvıltıları, uzaklardan gelen çocuk bağırış çağırışları, ılık bir hava, hafiften esen rüzgar...
her zaman güzel değildir.
kuş cıvıltıları kafa karıştırır, çocuk sesleri çivi gibi batar insanın beynine.rüzgarsa bir fırtınaya dönüşür bazen.
akşam üstü yağan bir yağmur tam da böyle anlarda insanın imdadına yetişir.kuşlar evlerine çekilir, çocuklar sokakları terk eder.kimi zaman hava iyiyden iyiye soğur ve rüzgar gerçekten de pencereyi kapatmana yetecek kadar fırtınaya dönüşmüştür.

akşam üstü aniden gelen bir yağmur neden huzur vermez?
1-çünkü komşunun penceresi açıktır ve içeri yağmur damlaları girecektir.çok yüksek bir ihtimalle gereksiz bir üzüntüye sebebiyet verecektir.
2-çünkü çocukların dışarıda unuttukları bisikletleri filan ıslanacaktır.
3-çünkü çamaşırlar kurusun diye onları balkona asan bir kadın koşarak kıyafetleri kurtarmaya çalışacaktır ama yine de biraz nemlenmiş olacaklardır.
4-çünkü sabahleyin "bu akşam dışarı çıkacağım ya, sahile giderim belki" diyen biri planını iptal etmek zorunda kalabilir.
5-çünkü yağmur yağınca her şey yarım kalır.

akşam üstü aniden gelen bir yağmur neden huzur verir?
1-olur olmadık yerlerde birden beliren şemsiye satıcı çocuklara para kazanma fırsatı doğar.
2-toprak olan yerlerde, yağmurdan sonraki ıslak toprak kokusu yayılır. 
3-ıslanmayı seven insanlar dışarı çıkar ve mutlu olur.
4-çünkü yağmur yağınca her şey yarım kalır.
5-yağmur damlalarıyla aklına düşme ihtimalimi düşünürüm..

bu son şıkkı da iki başlık altına da yazabiliriz sanırım.bunu yapmak yerine bundan sonra yapamayacaklarımızdan bahseder ellerim...bir dakika.

bundan sonrası için yapamayacaklarımız...
1-müthiş bir hevesle çantasından çıkarttığı küçük şekeri ağzına atacakken yere düşüren kadına, şekerini geri veremeyiz.
2-yolda koşar adımlarla ilerlerken takılıp düşen adam yerden kalktığında herkes ona bakıyormuş gibi hissetmesine engel olamayız.
3-solmuş bir çiçeğin yeniden açmasını sağlayamayız.
4-dünya kendi etrafında bir tam turunu dönerken bulunduğumuz yerin güneşe baktığı zamanı durduramayız
5-şimdiki zamanı yaşamadan, gelecek zamanı yaşayamayız
6-geçmiş zamanı, her Allah'ın günü geniş zamana taşıyarak da gelecek zamanı yaşayamayız.
7-hamburgercide oyuncak bitmişse, oyuncak almak için çocuk menüsü alan babanın hayal kırıklığını geçiremeyiz.
8-kalkmış bir vapura binemeyiz.
9-çok fazla sevemeyiz
10-severiz belki ama öyle çok sevemeyiz.
11-ona yazdığımız gibi yazamayız.
12-onu istediğimiz kadar isteyemeyiz. onu istediğimiz kadar ölürüz ancak.
13-onu isteyemeyiz,
bile.
onu istemek ne haddimize.
onu isteyemediğimiz kadar ölürüz ancak.
o yere düşen şekerdir, o yere düşen adamdır, o solmuş bir çiçektir, o gündüzdür, o oyuncaktır, o vapurdur...bizim iskelemizden kalkalı yıllar yılı olmuş bir vapur.
fakat onu hiçbir zaman dilimine sığdıramayız.
o geçmişin en güzel yerinde, o geniş zamanın her bir yerinde dağılmış, o gelecek zamanın karanlık köşesinde saklanmış belki de. -sanmıyorum.-
fakat o bulunduğu yerlerin varlığından bihaber. o içinde bulunduğu dünyaları ve dönüştüğü şeyleri bilmiyor. o bizim sevgi fabrikamızdan ne şekilde çıktığını göremedi ki hiç.

bizse...
öyle bir çıkmaz sokakta olmak ki, her seçeneğin sonunda üzülmek, üzülmek ve üzülmek.
tekrar tekrar.
bünyeyi alıştığı o hüzün dolabından asla çıkartmadan.
ve bir gelecek zamanda asla yer edinmeyeceğini bilerek, bir geniş zamanda istenmediğini bilerek, bir geçmiş zamanda var olduğun için pişman ettiğini bilerek.
keşke olmasaydım hiç diyerek.
binlerce kere.

ve onu da pişman etmek, dünyamızda girdiği her sokağa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder