14 Mart 2016 Pazartesi

şahsi gündemim | hala hayatta olmalarına rağmen yanında olamadıklarım

çatılardan damlayan sular, kaldırımın belirli bir kısmını ıslatmaya devam ediyor. bilerek ve isteyerek tam da o damlaların altından geçip, onların da doğal akışını bozmaya çalışıyorum. ne kadar doğal denirse artık...
hayal gücünü rengarenk betimleyen renkli görsellere inat, zihnimdeki renklerin skalası baya bir daralmış bugün. siyah, gri... severiz siyah ve griyi değil mi?
oturup insanlarla nasıl ölebileceğimizi tartışıyoruz. sırada kim var, neresi var, bilmiyoruz. fakat hepimiz oturuyoruz, derin bir iç çekiyoruz ve iç hesaplaşmalarımızda boğuluyoruz.
hala hayatta olmalarına rağmen yanında olamadıklarım listesi yapmaya başlıyorum. sevdiğime inandığım, senelerce özlemini çektiğim onca insanı bir kenara bırakıyor zihnim. ve yalnızca seni düşünüyorum.
bu ilk defa bencillikten uzak bir düşünmek. sen ve benin değil, yalnızca senin olduğun bir düşünce. senin nasıl hissettiğinle alakalı, senin iyi olup olmamanla... senin yürüdüğün yollar, senin aklının takıldığı konular, senin gittiğin yerler, konuştuğun şeyler, kullandığın kelimeler, baktığın yerler, baktığın göz bebekleri, sesin ve sesinin çarptığı kulaklarla alakalı...
detaylara indikçe özür dilemek istiyorum.
binlerce kere özür dilemek istiyorum dünyadan. insanlar ölürken ve benim sevdiklerim hala hayattayken yanında olamadığım için, sonsuza kadar özür dilemek istiyorum.
engeller zaten aşılamaz değilken, yarattığımız engellerden utanıyorum. o engelleri ciddiye alıp bir de çok önemlilermiş gibi davranmamızdan utanıyorum. bulup bulup yitirmekten utanıyorum düşsel bir oyuncağı.
keşke senin için kötü şeyler isteyebilsem. o zaman senin de utanmanı isteyebilirdim. kim bilir belki bu bağlamda utanmak kötü bir şey kategorisine bile girmiyor. belki bu utanmak, zaten önemsiz olan engelleri yok eder,
falan,
diye...
biliyorum ki bu sözlerim de diğerleri gibi anlamsız. geri dönüşü olmayan gidişlerin, sahiden de geri dönüşü yoktur sence, bence.
falan filan,
ya...
sen dahil, kimse verdiği sözü tutmuyor, ben dahil. sözler yine alıp verdiğimiz nefeslere karışıp yok oluyor. belki de çok alakasız bir insan senin sözlerini yutuyor, bundan bu sessizlik.
hala hayattayken, işte böyle şeyler düşünüyorum.
olmayacaklara olacaklarmış gibi davranıyorum.
olacaklara ise, gerçekten de olacaklar gibi davranıyorum.bu konuda iyiyim işte.
bitiyorum. ama üzülme, sebebi sen değilsin.
bitiyorum çünkü benimle birlikte her şey bitiyor.
hepimiz ölüyoruz. yalnızca ben değil.
iki güne bitecek hayaller falan filan,
vardı ya,
hani.
iki günde bitmiyormuş. ama bitiyormuş. çünkü her şey bitiyor.
inancım dahil.
güzel şeylere.
bulabileceğime.
seni.
falan,
işte.